Firmanıza özel hediye ve toplu siparişleriniz için bizimle iletişime geçebilirsiniz. Tel: 08503039336, Mail: [email protected]
ön-arka / mottolu- çizimli.
boyutları 8cmx10cm'dir. dijital baskıdır.
elde yıkamaya uygundur, bulaşık makinasında yıkamayınız.
Küçük Prens Masalı
Dünya klasikleri arasında yer alan Küçük Prens, ilk basımından bu yana Dünya'yı etkisi altına alan Edebiyat dünyasının en önemli eserlerindendir.
Antonie De Staint tarafından yazılan bu başarılı öykü Herkesin okuması gereken son derece başarılı bir eserdir.
Küçük Prens Kitap Konusu: Pilot olan bir çocuğun gözünden dünyayı anlatmaktadır. Büyüklerin yapmış oldukları yanlışları yaratıcılığı hayal dünyasını anlatır.
Küçük Prens Ana fikri: Her insanın kendi hayal gücü ve bakışının farklı olduğu. Her şeyin sevgiye ihtiyacı olduğu.
Küçük Prens Kitap Kısa Özeti: Çocukluğundan itibaren büyüklerin yaşadıkları hayat şartları yüzünden, hayal ve yaratıcılığının kaybolduğunu gören kahramanımız. Tanıdığı herkese kendi çizmiş olduğu bir fil' i yutan boğa yılanı resmini gösterir. Ama kimse bu resmi anlayamaz.
Yıllar geçer kahramanımız büyür ve Pilot olur. Gezintisi sırasında bir kaza geçirir ve bir yerde mahsur kalır. Yanında çok az yiyecek ve içeceği bulunmaktadır. Bir süre sonra Küçük Prensin sesiyle uyanır ondan koyun resmi çizmesini ister. Kahramanımız herkese çizdiği resmi çizer. Küçük Prens bunun fil' i yutan yılan olduğu söyler, koyun resimi istediğini tekrar eder. Bu sefer çizdiği resimi Prens çok beğenir ve ona kendi öyküsünü anlatmaya başlar. Yaşadığı, gezdiği yerleri anlatır. Son olarak gezdiği dünyada bir tilkiden aldığı sırrı açıklar ona bu sır; İnsanlara yüreğinin gözü ile bakması gerektiği. Zaman geçtikçe muhabbetlerinin sonuna yaklaşır kendi gezegenine gitmesi gerektiğini yapılacak işlerinin olduğunu söyleyerek ayrılır. Kahramanımızda uçağını tekrardan onarıp çalıştırıp evine döner.Yerimden sıçradım. Şimşek çarpmışa dönmüştüm. Gözlerimi ovuşturdum ve dikkatle etrafıma baktım. Ne gördüm dersiniz? Şaşılacak derecede küçük bir erkek çocuğu gözlerini dikmiş, ciddi ciddi bana bakıyordu. Gördüğünüz bu resmi sonradan yaptım. Onun çizebildiğim en iyi resmiydi. Ama kesinlikle gerçeğinin yarısı kadar bile güzel olmadığını söylemeliyim. Tabii ki bu benim suçum değil. Altı yaşımdayken büyükler yüzünden resim kariyerime son vermek zorunda kalmış, boa yılanını dıştan ve içten gösteren resimler dışında hiçbir şey çizmeyi öğrenememiştim.
Nereden geldiğini öğrenmem oldukça uzun sürdü. Bana bu kadar çok soru soran küçük prens, benimkileri hiç duymuyordu. Neyse ki sorduğu soruların cevaplarını biliyordum. Şu saçma dünyada oradan oraya dolaşmak işe yaramıştı.
Örneğin, uçağımı ilk gördüğünde “Şu nesne de nedir?” diye sormuştu. (Ne yazık ki size uçağımı çizemeyeceğim, çünkü bana göre oldukça karmaşık bir şey bu.)